MARS (MERİH) GEZEGENİ
Bizim Dünyamız Mars çok güzeldir. Her şey güzellik ve müzik halindedir. Burada, sizin, Dünya’da yaptığınız gibi herkes mesleğini kendi seçer. Ben öğretmenliği seçmiş bulunuyorum, çünkü bu görevden büyük bir tatmin duymaktayım. Mars’ta sizin dünya’da sahip olduğunuz dış görünüşe biz de sahibiz, fakat vücutlarımızın iç yapısı sizden farklıdır. Diğer plânetlerdeki insanların hepsi aynı yapıya sahip değildir. Bazıları sizi korkutabilir, keza siz de onları. Fakat hepsi Tanrının kullarıdır. Biz hepimiz büyük Tanrı Gücünün bir kısmıyız. Uçandaire denilen araç, bizim uzay gemilerimize dünyalılar tarafından verilen isimdir.
Sizinkilerle mukayese edildiğinde, bizim uzay gemileri çok yüksek süratle hareket eder. Kendi vibrasyonumuzu alçaltmak veya yükseltmek bizim elimizde olan bir yetenektir. Vibrasyonumuzu düşürdüğümüz zaman sizlerden birinin yerine geçebilir, yükselttiğimiz zaman sizin gözlerinizle görülemeyecek şekle gireriz. Ayni şeyleri gösterebilecek yüksek ruh kabiliyetini ve tekâmül seviyesini kazanmış ruhların sizin Dünyanızda da bulunması çok uzun bir zaman gerektirmemektedir.Bizim gemilerimiz Dünyaya indikleri zaman, eğer istersek vibrasyonumuzu sizin seviyenize indirebiliriz. Yürürüz, hatta bu hoşumuza da gider, fakat sizin atmosferiniz yoğun olduğu için bu uzun süre devam etmez. Biz de, birçok bilgilerden yoksunuz ve bunlardan birazını elde edebildiğimiz zaman bu bizim için büyük zevk olur. Bunun için eldeki zaman çok kısadır.Biz dünyadakinden çok gelişmiş olarak plânetler arası seyahat yaparız. Bizim ömrümüz de sizinkinden oldukça uzundur: 800-1000 yıl kadar. Ömrümüz sona erdikten sonra eğer istersek Mars’a tekrar dönebiliriz. Bizim 800-900 yaşlarındaki kadınlarımız sizin 29 yaşındaki kadınlar kadardır. Bu kadar uzun ömürlü olmamızın sebebi ruhî yaşantımızın daha hâkim olmasındadır. Tekâmülün anlamı da budur.
Biz sizin atanınız. Dünya plâneti üzerinde yaşadık ve şimdi daha yüksek bir basamak olan Merih’te bulunuyoruz. Dünyanızda olduğu gibi bizim de aramızda alçak ve yüksek seviyeli varlıklar var. Bununla beraber hiçbiri sizinkilerden daha aşağı değildir.Pekçoklarımız özel görevlerle Dünya’da bir misyoner olarak bulunuyoruz. Yüksek şuura erdikleri zaman diğer insanlar da bu seviyeye ulaşacaklardır. Şuur seviyeleri yükseldikçe daha yüksek Plânetlere doğru ilerlenir. Yüksek seviyeli düşünceler ve iyi müzik yüksek güçlerle temas kurar. Biz size Dünya’da çeşitli yollardan tesir edebiliriz, fakat sizin yolunuzdan gidemeyiz, sadece yolu size gösterebiliriz. Sizin Dünya üzerindeki göreviniz gelişmeye doğru yönelmelidir. Biz buna mani olamayız. Başkalarının işlerine karışamayız. Böyle olsa idi onların serbest gelişmelerine mani olmuş olurduk. Bu açık kuralı anlayamayanlar yokluk içindedirler. Biz ise insanları yokluk içinde görmek istemeyiz. Bu ister istemez uyulması gereken bir kuraldır.
AMONA