HERMESİN KEHANETLERİ

Saf felsefe ruhsal çabadır,
sürekli tefekkür yoluyla,
Tek-Tanrı Atum'un
Hakikat Bilgisi'ne erişmek için.
Ama şimdi kehanette bulunarak
diyorum ki, gelecek zamanlarda
hiç kimse tek bir amaç uğruna
ve kalp temizliğiyle
felsefenin peşinde olmayacak.
Kıskanç ve hasis tabiatlı olanlar
engelleyeceklerdir                                                                                                                                                                     . 

insanın keşfetmesini
paha biçilmez ölümsüzlük nimetini.
Felsefe yolunu şaşıracaktır,
anlaşılması zorlaşacaktır.
Yozlaşmış olacaktır
aldatmaca görüşlerle.
Büyük güçlükler içinde kalacaktır
aritmetik, müzik ve geometri gibi
içinden çıkılmaz bilimler karşısında,
Saf felsefeyi öğrenen kişi,
araştırır bilimleri.
Hayal mahsulü teoriler olarak görmez,
Atum'a adanmış bilgiyi.
Çünki o bilgidir ki ifşa eder sırlarını,
sayıların gücüyle düzenlenmiş
mükemmelen işleyen evrenin.
Çünki o bilgidir ki, belirler
denizlerin derinliğini ve ateşin güçlerini
ve fiziksel cisimlerin büyüklüğünü,
bunlar saygı dolu bir huşu verir
Yaratıcı'nın ustalığı ve bilgeliği karşısında;
çünki müziğin esrarı
tanıklık eder Yüce Sanatçı'nın
emsalsiz dehasına.
Güzel bir ahenkle birleştirmiştir her şeyi
tek bir Bütün içinde
tatlı nağmelerle dolup taşarak.
Atum'u sevmek düşüncede,
kalpten ve katışıksız biçimde,
ve onun iradesinin erdemliliğini izlemek;
felsefe budur,
gölge düşürmediği
amaçsız fikirleri destekleyen zorlayıcı arzuların.
Ancak şimdiden görüyorum ki gelecek zamanlarda
zeki ve entelektüel kişiler
yanlış yola sevk edecek insan zihinlerini,
onları saf felsefeden saptırarak.
Bizim kutsal adanmışlığımızın etkisiz olduğu,
kalpten hissedilen dindarlığımızın
ve biz Mısırlıların Atum'u ululadığımız
özenli hizmetimizin
ödül getirmeyen boş bir çaba olduğu öğretilecek.
Mısır göklerin bir suretidir
ve Kozmos tümüyle burada ikamet eder,
burasıdır mabedi;
ama tanrılar yeryüzünden gidecekler
ve gökyüzüne dönecekler,
ruhsallığın eski vatanını geride bırakarak
Mısır terk edilmiş ve ıssız kalacak,
tanrıların mevcudiyetinden yoksun.
Yabancıların eline düşecek
bizim kutsal adetlerimizi yadsıyacak olan.
Bu kutsanmış tapınaklar ve türbeler ülkesi
cesetlerle, cenazelerle dolacak.
Kutsal Nil kanla köpürecek
ve suları yükselecek,
dökülen kanlarla pislik içinde.
Bu sizi ağlatıyor mu?
Daha beteri gelecek.
Bu ülke ki bir zamanlar,
insanlığın ruhsal öğretmeniydi,
bu ülke ki öyle sevmiş ve adamıştı ki kendini tanrılara
onlar bile tenezzül etmişlerdi yeryüzünde ikamete,
ama şimdi söylüyorum sizlere,
bu ülke zulümde geride bırakacak diğerlerini.
Ölülerin sayısı yaşayanları kat kat aşacak,
ve hayatta kalanlar
Mısırlı sayılacaklar
sadece dillerinden dolayı,
çünki davranışlarında
başka bir ırkın insanlarına benzeyecekler.
Ah Mısır!
Dininden hiçbir şey kalmayacak,
boş bir masaldan başka,
buna kendi çocukların bile
inanmayacaklar.
Geriye hiçbir şey bırakılmayacak
bilgeliğini anlatacak,
eski mezar taşlarından başka.
İnsanlar hayattan yorulmuş olacaklar
ve vazgeçecekler görmekten
saygı dolu bir hayranlığı hak ettiğini evrenin.
Ruhsallık, bütün nimetlerin en büyüğü,
sonuna gelmenin işaretlerini verecek
ve itibar görmeyen bir yük gibi algılanacak.
Dünya artık sevilmeyecek
Atum'un emsalsiz eseri olarak;
onun İlksel Mükemmelliğinin
şahane bir anıtı,
Tanrısal İrade'nin bir aracı,
ululaması ve şükretmesi için
görenlerin.
Mısır yoksul kalacak.
Her kutsal ses susturulacak.
Karanlık aydınlığa tercih edilecek.
Gözler gökyüzüne çevrilmeyecek.
Saf olanların aklını kaçırdığı düşünülecek
ve saf olmayanlar bilge diye saygı görecekler.
Deliye cesur gözüyle bakılacak
ve kötüler iyi sayılacak.
Ölümsüz ruhun bilgisine
gülünüp yadsınacak.
Göklere layık saygı dolu sözler
ne duyulacak ne kabul edilecek.
İşte ben, Üç Kere Yüce Hermes,
insanların ilki,
erişmek için Tüm Bilgiye,
kazıdım tanrıların sırlarını
bu taş tabletler üzerine
kutsal semboller ve hiyerogliflerle.
Ve onları sakladım gelecekte
bizim kutsal bilgeliğimizi arayacaklar için.
Her şeyi gören zihin vasıtasıyla,
Şahitlik ettim bizzat
Göklerin görünmez yüzüne,
Ve tefekkür yoluyla eriştim
Hakikat Bilgisine.
İşte bu bilişle yazıyorum
tüm bu mısraları...