AMONA - YOLUN BULUNMASI

YOLUN BULUNMASI

Siz dünyalıların sezgi gücünün bu kadar az oluşundan dolayı üzgünüm. Biz bu tarafta bu kadar güçsüz değiliz, her küçük fırtınayla eğilmeyiz. Dalgalar, üzerinden geçerken bir kimse hemen eğilmez ve gücünü de kaybetmeden dimdik durabilirse epey gelişme sağlayabilir. Kezâ; ağlayıp sızlamadan kaçmadan tahammül etmekle de buna ulaşılabilir. Bu gibi durumlarda en önemlisi şudur: Kendinize hâkim olun ve ufak tefek düşüncelerin üzerinde kalmaya çalışın.

Bunu yapamadığınız takdirde sadece vital enerjiden kaybediyorsunuz demektir. Halbuki bu enerji size, ilerlemeniz için gerekli kuvveti toplar. Kızgınlıkla yapılan ufak tefek konuşmalarda bedenleri ayırır ve böylece dış güçleri kendinize çekersiniz, çünkü böyle bir ayırımdan dolayı güçleriniz sınırlanmış olur. Gerçek, bizatihi bir kuvvettir. Hep birlikte daha samimi ve amaçlı çalışın. O zaman her şeyin bir sihirmiş gibi önünüze düştüğünü göreceksiniz. Bunun sonucu olarak sâkin bir sinir sistemi ve sükûn içinde bir zihine kavuşursunuz, eğer zihninizin bu şekilde gelişmesine imkân verirseniz, bir taraftan zaaflarınızı örterken diğer taraftan da gerçekleri tam olarak inceleyebilme imkânına kavuşacaksınız. O, denizde görünen serap gibidir. Yaklaştıkça gözden kaybolur.
Bizim görebildiğimiz kadarıyla, sizin içinizde sevgi vardır. Bir gün bunu bulacaksınız. Fakat vital enerjinizi sadece küçük zihni tatminlerinizi gidermek için sarfetmeniz ne üzücü bir şeydir.
Biz, kardeşlerimizin koruyucularız. Ve bütün plânetlerle spiritüel irtibatta olduğumuzu unutmayın. Hepimizde, ayni Tanrı gücünün var olduğunu unutmayın. Birimizin incindiğinden diğerleri de incinir. Eğer insanlar yek diğeri için yaşasaydı ve bir bütünün parçaları olduklarını bilselerdi, şimdiye kadar kimbilir kaç tane yanlış anlaşılma halledilirdi… Biz kendimizden çok biribirimize yakınız. Bunun üzerinde çok düşünün… Bu dünya plânetinde herkese yardım edilmelidir. Bilgisi olan herkes yardımcı olmalıdır. Ve bu dünya bugünkü halinde olmamalıdır. Eğer becerebilirseniz o zaman kendinize de yardım ediyorsunuz demektir. Kendi yolunuzda size en büyük yardımcı yine kendi kuvvetinizdir. Daima kendi düşünce ve aksiyonlarınızı kontrol edin. Daima bunun pratiğini yapın ve şu düşüncenin şuuraltına nüfuz edip karakterinizin bu hale gelmesine yardım edin: Başkalarını incittiğiniz zaman kendinizi de incitiyorsunuzdur. Kendinize zarar vermeden başkasını incitmeyeceğinizi bilmelisiniz.
Sinirli zamanlarımızda tek başına bulunmak daha iyidir. Ellerinizi yukarı başınızdan yukarı kaldırın temizleyici düşüncelerin size gelmesine dua edin.
Bu, sonradan kötü sözler söyleyip pişman olacak yerde önceden sakinleştirici, aklınızı başınıza toplayıcı bir aksiyon olacaktır. Bir şey daha var; eğer muhakkak sinirlenmeniz gerekiyorsa onu devam ettirmeyin ve en kısa zamanda ondan kurtulmaya çalışın. Ateşi söndürmeye çalışırken herhalde üzerine benzin dökmezsiniz. Onun için size öğretilen «istenmeyen düşüncelerden kurtulma» metodunu uygulamaya çalışın. Sinirli ruh halinden kurtulmayı kolaylaştırın. Kızgınlık ve inatçılık mızıkçı, kalın kafalı bir çocuktur. Bu yüzden, bu konuda kendinizi yetiştirmenin gelişmeniz için gerekli olduğunu anladığınız zaman, tekâmül yolunuz boyunca bir zaafı daha alt etmiş olacaksınız.
Şuur, gayrî şuura kuvvetli bir bağ ile bağlanmalı ve nüfuz  etmelidir. Böylece şuur altından, esasında kendi bilginiz olan, daha felsefî düşünceler bir bend’den hiç tükenmeksizin boşalan su gibi şuur sahanıza çıkmaya başlayacaktır. Bu musluğu ne kadar açarsanız gayrî şuurdan o nisbette fazla bilgi akacaktır. Bu bilgiyi etrafınıza vermekten endişeniz olmasın. Çünkü Tükenmez. Arayanlar, zamanı gelince bu halete kavuşacaktır. Bu yolda olanlarla tartışıp, fikir alış verişinde bulunmalısınız. Fakat göreceksiniz ki bir çoğu bunları almaya müsait değildir. Arayanlara yol gösterebilir,fakat onların yerine onların yolunu yürüyemezsiniz. Tohumu ekmeye çalışabilirsiniz, fakat onun bakımı yetiştirilmesi onların bileceği iştir. Bir nokta daha var, büyük gerçeklerden söz ederken başkalarının sizinle aynı fikirde olmadığını görürseniz cesaretiniz kırılmasın. Bu, onların hazır olmadığını gösterir. Elverişsiz bir toprağa atılan tohum, mümbit topraktaki kadar çabuk gelişemeyecektir. O seviyeye gelemedikleri için onlara kötü gözle bakmayın, henüz ışığı görmeye hazır değildirler. Doğmatik olup, münakaşaya girmeyin. O zaman onlarla aynı kategoriden olursunuz. Haklı olsanız bile başkalarının düşüncelerine saygılı olun. İşte, serbest irade budur. Onlar kendi güçlükleriyle kendi şuurlarına ulaşmalıdırlar. Aranan da budur zaten.
Yardım isteme teşebbüsünüz geri çevrilirse cesaretinizi kırmayın. Bu plânet üzerinde gerçeği samimi olarak arayanlar vardır. Önce kendi kendinize yardım ettikten sonra başkalarının yollarının sizinkiyle kesiştiğini göreceksiniz. Onlar zaten bilgiye susamışlardır.
Başkalarına yardım etmekte en büyük tatmini bulacaksınız. Böyle yapmakla aynı zamanda da kendi kendinizi inşa etmektesiniz. Sadece vermekle alabileceğinizi daha önce de bilmenize rağmen, şimdi bunu daha kuvvetle anlamalısınız.
Diğer insanlara iyilik yapın, onlar da size aynı şeyi yapacaktır. Her şey zamanında gelecektir. Yolun üzerinde bulunduğunuz sürece en iyiye doğru götürülecek, iyi olmayandan uzaklaştırılacaksınız. O zaman rehber güçler de sizinle birlikte olacak ve ihtiyacınız olduğu an yardım alacaksınız. Yolu kaybetmeyin bulması zordur, çok zamanınızı alır. Tekrar ediyorum, yardımcılara çok ihtiyacınız vardır. Biz dünya için elimizden geleni yapabiliriz ama bizim de yardıma ihtiyacımız var. Dünyanızda, diğer plânetleri derin derin düşündüren birçok şey oluyor. Unutmayın, bu sizin dünyanızdır ve onun korunması için yapıcı düşünceler göndermeniz ve duada bulunmanız gerekir. Güçlü düşünceler içinde bulunun.
Hiç bir durumda sizin yapmaya çalıştıklarınızı bozmaya kalkanlarla bir olmayın. Devamlı cehit sarfıyla tahminleriniz üzerinde bir amaca ulaşacağınızı unutmayın. Yeni bir hayat devresine girmektesiniz. Birçok değişiklikler tabiî olarak acaip gelecektir, yakında o da (yeni devre) gerçekleşecektir.Burada «yeni» kelimesinin anlaşılması zordur. Her şey uyum halindedir. Birçok kısımlarda uygunsuzluklar görülecekse de her şey esasında tam bir düzen içinde birbirini takip edecektir.
Yanlış yollarda güçlü ve kararlı arzular yıkıcıdır. Doğru yolda olduğunuz zaman aşağı güçler, dışsal bedeninizden ilgilerini keserler. Zira önceden de söylediğimiz gibi, artık üzerinizde bir etkileri kalmamıştır. Bununla beraber zaaf içinde bulunduğunuz an tekrar üzerinize çullanmaya hazırdırlar. Tamamen onlardan kurtulamazsınız. Fakat şunu da hemen ilâve edeyim ki: Düşüncelerinizi temiz ve yüksek tuttuğunuz sürece korkulacak bir şey yoktur.
Bir kimsenin hayatı çok temiz olduğu zaman yüksek güçler daima onunla beraberdir. Bu güçler ne kadar yüksek olursa istek ve merhametleri de o kadar yüksek olacaktır. Yüksek vibrasyonlu bir ortamda yaşamak, daha iyi bir dünya istemek demektir. (Biz bunu ifade etmek için tabiî aynı terminolojiyi kullanmayız.) Bir varlık yardım gördüğü zaman, tekâmülde yükselir – yüksek güçler de yükselmektedir. Daha önceden bahsedildiği gibi, yüksek seviyelere yakın olanın vibrasyonu biraz daha yüksektir.
Bir insan aydınlık yolda olduğu zaman, her şey yolunda gider ve bilinmeyenler bilinir hale gelir. Yanlış düşünce ile yaratılan ağır karanlığı dağıtmak ilk zamanlar zorsa da devamlı cehitle bu ağırlığın yerine huzur ve sükûnun geldiği görülecektir.
Diğerlerine iyilik yapın, aynısını siz de bulursunuz. Her seviyede yardımcılarınız olduğunu bilin. Hiç kimse ve hiç bir şeyden korkmayın. Doğruluğuna inandığınız yolda emin adımlarla yürüyün. İçinizden kini söküp atın ve kendiniz üzülmeyin. Elde ettiğiniz durumlar aslında sizin değildir. Onlara neden sımsıkı sarılıyorsunuz? Bahçenizdeki zararlı bir otu herhalde sulamazsınız, öyle değil mi? İleri gitme çabasında bulunduğunuz sürece ilerliyorsunuz demektir. O bir ilerlemedir. Evet, gelişme göze çok az gelebilir. Bazen cesaret kırıcı olabilir. Fakat mademki samimî bir yükselme gayreti içindesiniz, bu oluyor demektir.
Bu gibi şeylerin arzusu içinde olun ve bu arzu size ilerlemeyi getirecektir. Kendi içini araştıran bunun hikâyesini anlatabilir. Ortaya konan bir cehit farkedilmeyebilir, belki de çok küçüktür, fakat hiç bir şey olmamıştır. Bu yolda yavaş fakat gerçekten ilerlerseniz sonunda elde edeceğiniz mutluluk, hiç bir şeyle mukâyese edilemez.