Neo-Spiritizm’in Temel İlkeleri

Share

http://www.dunyaana.com/images/flower%202.jpgKonu: Neo-Spiritüalizm’in Bazı Bilgileri
Yazar: Dr. Bedri Ruhselman
Kitap: Ruh ve Kainat
Döküm: Cilt – III, Sf.. 1024

Neo Spiritizma ismi altında toplamış olduğum aşağıdaki hakikatlerec bütün varlığımla ve tereddütsüz, şüphesiz olarak ( *) inanıyorum:

( *) Tebliğin orijinal kaynağı: PUCHARD, Albert L’autre Monde: Ses Possibilites İnfines. ( Öbür Alem: Sonsuz İmkanları)

1- Bütün kainatların yaratıcısı olan Allah, vardır.

2- Allah, Mutlak’tır ve O’na kendinden gayri bir varlık, hiçbir mefhum nisbet edilemez.

3- Allah’ı anlamak, idrak etmek, hiçbir varlığın kudreti dahilinde değildir.

4- Varlıklar için tek ideal Allah’dır; yani İlahi İrade Kanunlarına ve o kanunların icaplarına bütün duygu, düşünce ve hareketlerini uydurmağa çalışmak ve bu halin ebediyen devam edeceğini bilerek, dayanarak ve kabul ederek o yolda yürümek bütün varlıkların gayesidir.

5- Bu gece yolunda varlıkların merhaleler kat’etmesi, tekamüldür.

6- Tekamül, durmadan ve hiçbir merhalede nihayet bulmadan ebediyen devam edecektir. Tekamülde gecici duraklamalar, insanların tembelliği yüzünden olsa bile geriye dönmek asla yoktur.

7- Tekamül; ruhların, kainatta muhtelif maddi hayatlarda; en kesif sahalardan başlayıp, en seyyal, bilemediğimiz ince hayat safhalarına kadar çeşitli merhalelerde yaşamak suretiyle muhtelif tecrübeler, eprövler ve imtihanlar geçirerek görgü ve tecrübelerini arttırarak vaki olur.

8- Bu eprövlerde ve imtihanlarda muvaffakiyetin yegane yolu, ilahi İrade Kanunları’nın emir ettiği veçhile, hodbinlikten ve maddi ihtiraslardan uzaklaşarak başkalarının Allah yolunda yürümelerini yani tekamül edebilmelerini kolaylaştırıcı diğerkamca hareketleri kendisine itiyat edinmektir.

9- Bu diğerkamca hareketler arasında, şu hareketlerin bulunması lazım geldiğine inanıyorum:

———
( *) Bu maddeler Neo-Spiritüzlim’in Altın Çağ Realitesi Verite Bilgiler’nden çıkarılmış sentetik bir kısa yorumdur. Böyle gözetilmesini dileriz. ( h.e.s.)       
      
Feragat – Fedakarlık – Sevgi – Şefkat – Merhamet – Hoşgörü.

10- Tekamülde fazilet esastır. Yukarıda unsurlarını saydığım diğerkamca hareketlerle beraber Allah yolunda yürürken hiçbir şeyden korkmadan hiçbir maddi endişenin, bir engelin zebunu olup, yarı yolda takılarak kalmamak, doğruyu, güzeli, adaleti nerede ve ne zaman olursa olsun açıkça müdafaadan çekinmemek ve Allah’ı her şeyin üstünde tutmak O’na müteveccih yolu kendisine ideal bir hareket istikameti olarak kabul etmek, bu faziletin tamamlayıcısıdır.

11- Her işimizde, her hareketimizde ve her teşebbüsümüzde Allah’ın izni esastır. Onsuz, hiçbir şeye kadir olmadığımıza inanıyorum.

12- Ruhlar, tekamül, ede ede, kudretlerinin artışı ve şumulü nisbetindeki İlahi İrade Kanunları’nın tatbikine memur birer vazifedar halini alırlar. Ve Allah İradesi^’nden asla ayrı harekette bulunması düşünülmeyen birer sadık ve ebedi hizmetçisi haline girerler. Ve bu da ruhların müstahak bulundukları ( özledikleri) en ideal saadetlerini teşkil eder.

13- Dünya, daima yüksek ruh alemlerinden ve planlarından gelen yardımlar ve irşadlarla aydınlanmaktadır. Yüksek varlıklar dünyayı zemin ve zamana göre, dünyadaki insanların alıcı kabiliyetleri nisbetinde aydınlatmayı bir zevk, bir vazife bilirler. Bu, onların evrimlerinin gereği ve sonucudur.

14- Binaenaleyh, her devirde, o devrin anlayış kabiliyetine göre dünyada çeşitli alıcı ve verici vasıtalara müracaat edilerek, yüksek ruh alemlerinden, yeryüzüne, tebliğler gönderiliyor. Zamanımızda bunlar, Entüitif medyomlar vasıtaları ile yapıldığı gibi, yüksek ilham yollarından da yapılmaktadır.

15- Yüksek ruh planlarından alınan bu irşatçı tebligatı okumak ve okuduktan sonra anlamaya çalışmak ve anladıktan sonra da kabul ederek onların icabatına uymayı kendisine vazife edinmek de insanların ve bilhassa bu tebligatı almak mazhariyetine ermiş olanların ilahi yolda kararlaşmış vazifeleridir.

« Hakikatler hazırlanmış bir şerbet gibi insanların ağzına dökülmez. O öyle berrak ve hayat verici bir sudur ki onun kaynağına giden yollar ve vasıtalar insanlara ancak gösterilebilir. İnsan ona yaklaştıkça de eline geçireceği ab-ı hayatın ( bengisu’yun) berraklığı, temizliği ve safiyeti artar.»
Dr. Bedri RUHSELMAN

16- Ruhlar, vazifelerini yapıp, yapmamakta serbesttirler. Onları, hiçbir kudret vazifelerini yapmaya zorlamaz. Ancak, yine kendilerinde mevcut olan vicdan melekesidir ki bu vazifeyi bilhassa insanlara ihtar eder.

17- Vazifelere ihmal veya ilgisizliğinden dolayı, dışarıdan hiçbir kudret insanları cezalandıramaz; ancak onların ilahi yolda kesinleşmiş vazifeleridir ki, İlahi İrade Kanunları’na göre onların ruhsal huzur veya azaplarını hükümlendirir.

18- Vicdanın muhakemesinde insanı mahkum edecek veya terbiye eyliyecek unsur, insanın yaptığı her işindeki niyetinin iyi veya kötü oluşudur. Binaenaleyh, insanın müstakbel huzur ve saadetini veya ıstırabını hazırlayan amil, yaptığı işlerden ziyade o işleri yaparken hakim olan niyetin temizliği veya bozukluğudur. Yani, fena niyetle bilmeden iyi bir iş yapan insan ona göre ıstıraplı, bilakis iyi niyetle bilmeden başkalarına belki fena gelecek bir iş yapan insan da ona göre huzurlu bir ruh halini hazırlar. O halde, her şeyde, her harekette hüsnüniyet esastır.

19- Nüsnüniyet hududunu yukarıda söylediğim diğerkamca hareketler ve ilahi gayeler yolundaki yürüyüşlere ait kararlar teşkil eder.

20- Şu halde dünya hayatımız, ancak ebedi ruh hayatımızın ilahi irade yolunda gelişmesine yarayıcı taraflarıyla bir vasıta olarak lazım ve geçirilmesi zaruri bir epröv ve vazife alemidir. Buradan muvaffakiyetle çıkmak ve her dünya işini ve vazifesini bu işin ancak ruhunuzun tekamülüne bir vasıta olduğunu idrak ederek yapmayı esas tutmak insanlık vazifesidir.(*)

(…)

———
( *) Burada belirtilen Temel İlkeler, Dr. Ruhselman tarafından saptanmış olan Temel İlkeler’in oldukça kısa bir özetidir. Bir başka yapıtımızda onları orijinal olarak vereceğiz. ( h.e.s.)

Share

Bu site özeldir ve ticari amaç taşımaz.

Copyright © Dünya Ana